Heidelberg: Almanya’nın Edebiyat ve Kültür Kenti

Heidelberg’e gelmeden fotoğraflara baktığımda, ortasından nehir geçen klasik bir Avrupa kenti gibi göründüyse de gerçek tamamen farklı çıktı. Sabah sağanak yağmurun karşıladığı şehir çok büyük değil ama her köşesinde farklı bir hikaye var. Başınızı yukarı çeviyorsunuz tarihi kalesi, şehirde yürürken Almanya’nın en eski üniversitesi olan Heidelberg Üniversitesi’nin binalarını görüyorsunuz. Nehrin karşısına bakıyorsunuz, romantik dönem yazarlarının ve şairlerinin yürüdüğü Filozoflar Yolu. Bu tarihi birikimiyle Heidelberg, 2014 yılında UNESCO Edebiyat Şehri ünvanını almış. Bir de enteresan bir hapishanesi var, onu da aşağıda anlattım. Hadi bakalım geziye başlayalım.

Karlsplatz – Arkada kale, öndeki bina İşletme Fakültesi

Kısacık Heidelberg Tarihi ve Genel Bilgiler

Heidelberg’in tarihi 1196 yılına yani Roma dönemine kadar uzanıyor. 14. yüzyılda, 1386 yılında Heidelberg Üniversitesi’nin kurulmasıyla önemli bir öğrenim ve kültür merkezi haline gelmiş. Otuz Yıl Savaşları ve Palatina Ardılı Savaşları sırasında büyük yıkıma uğramasına rağmen, Heidelberg yeniden tarihi cazibesini koruyacak şekilde inşa edilmiş. Bugün, yaklaşık 160.000 nüfusa sahip olan şehir, eğitim, turizm ve araştırma temelli gelişen bir ekonomiye sahip. ABB, Lamy, Lion Bioscience, SAP ve Springer Science gibi dünyaca bilinen endüstri, teknoloji ve bilişim şirketleri burada yer almaktadır.

Heidelberg Gezilecek Yerler

Kaleye çıkmak dışında şehir merkezini yürüyerek gezebilirsiniz.

Studentenkarzer (Öğrenci Hapishanesi): Bana göre şehrin en ilginç yeri burasıydı. 1823-1914 yılları arasında Heidelberg Üniversitesi’nde okurken disiplin cezası alan öğrenciler hapse gönderiliyormuş, disipline bakın. Bu suçlarından bazıları: alkol almak, düello yapmak veya kayıt tarihini kaçırmak gibi bugün önemsenmeyecek suçlarmış. Ceza süreleri 2 gün ile 4 hafta arasında değişen öğrenciler, bu süre boyunca, duvarları sanatsal ve mizahi çizimlerle ve şiirlerle  süslemişler. Zaman içinde cezaevinin ünü öğrenciler arasında yayılmış ve burada ceza almak “onur nişanı” gibi olmuş. Mark Twain’e göre dünya suç tarihinin en ilginç geleneği olan öğrenci cezaevi Heidelberg Üniversitesi’nde uzun yıllar uygulanmış.

Buraya giriş ücreti, aşağıda anlattığım Üniversite müzesi ve Alta Aula ile birlikte 6 EUR.

Heidelberg Üniversitesi Müzesi: 1386 yılında kurulan Heidelberg Üniversitesi’nin dünden bugüne geçirdiği değişimler ve farklı politik dönemlerde yaşananların gösterildiği müze birkaç odadan oluşuyor. Benim en çok ilgimi Nazi döneminde yaşananlar çekti. Birçok akademisyen ve öğrencinin, aryan ırka ait olmadıkları için üniversiteden uzaklaştırıldığı bu dönemde, üniversite binasının girişinde yazan “Dem Lebendigen Geist” yani “yaşayan ruha adanmış” yazısı “Alman ruhuna adanmış” olarak değiştirilmiş. Üniversitenin 1939 kayıtlarına göre, Türkiye’den 1 öğrenci burada eğitim görmekteymiş.

Alte Aula: Heidelberg Üniversitesi’nden mezun olsaydım benim de bu muhteşem tören salonunda kepli bir fotoğrafım olurdu. Barok mimarisinin güzel bir örneği olan salonda bir de kuyruklu piyano vardı. Törenlerini epey merak ettim.

Eski Köprü ve Brückenaffe: Neckar Nehri üzerinde yer alan bu köprü bana nedense Prag’taki Karl Köprüsünü anımsattı. Dortmund’da böyle tarihi köprüler olmayınca burada nehre bakarak epey vakit geçirdim. Köprünün girişindeki “Brückenaffe” yani “Köprü Maymunu” heykelinin elinde tuttuğu aynaya dokunursanız şans getiriyormuş. Ben Almanları bu konuda cool bilirdim ama heykelin önünde bir dokunma ve fotoğraf kuyruğu vardı ki ben zar zor bir kare çekilebildim. Maymunun yanındaki farecik heykelleri bana da sevimli geldi.

Filozoflar Yolu (Philosopher’s Walk): Köprüden karşıya geçiyoruz ve Yılanlı Yol’dan (Schlangenweg) tırmanarak Filozoflar Yolu’na çıkıyoruz. Buraya yılanlı yol denmesinin sebebi gerçekten de kertenkelelerin ve kaya yılanlarının serin olan bu sokaklarda yaşaması. Bana neyse ki ufacık bir kertenkele denk geldi, yılanla karşılaşsam epey korkardım. İnsan trafiği çok fazla belki de hayvanlar yuvalarında kalmayı seçti. Neyse bu yol üstünde harika manzaralar yakalayabileceğiniz noktalar var. Neckar Nehri ve özellikle Heidelberg Kalesi’ni yukarıdan izlemek keyifliydi. Filozoflar Yolu’nda geçmişte Hegel ve Goethe gibi düşünürler yürüyüş yapıyorlarmış. Romantik dönemin önemli geleneklerinden biriymiş.

Heidelberg Kalesi: Heidelberg’in en ikonik yapılardan biri olan bu muhteşem yapı, Kutsal Roma İmparatorluğu’nun en büyük kalesi olarak bilinir. Sarayda, gotik ve rönesans tarzlarının birleştiği bir mimari var. Heidelberg Kalesi, dünyanın en büyük şarap fıçısına, yani Heidelberg Tun’a ev sahipliği yapar. Bu fıçıyı yapmak için 130 meşe ağacı kullanılmış. Ben kaleye bu sefer çıkamadım ama Filozoflar Yolu’ndan kaleyi izledim. Kaleye çıkmak için Bergbahn adını verdikleri füniküleri kullanabilirsiniz, detaylar bu linkte http://www.bergbahn-heidelberg.de/

Karşımızda tüm ihtişamıyla Heidelberg Kalesi

Şehirdeki Hauptstraße , Avrupa’nın en uzun yaya caddelerinden biri. Ayrıca merkezindeki ana meydanlardan biri olan Marktplatz ve Kornmarkt‘ı mutlaka görün. Sabah saatlerinde neredeyse kimsenin olmadığı meydanlar öğleden sonra kafeleri ve restoranları dolduran insanlarla canlılık kazanıyor. Marktplatz’da hediyelik eşya dükkanlarına da uğrayabilirsiniz. Meydanın yakınında bulunan ve 1592 yılında inşa edilen tarihi Hotel zum Ritter, Heidelberg’in zengin mimari mirasının bir örneği.

Marktplatz’a çıkan yollar

Käthe Wohlfahrt sanırım Heidelberg’in en meşhur dükkanı. Burası tüm yıl boyunca yılbaşı süsleri alabileceğiniz bir dükkan. En azından gelmişken vitrinine bir göz atın.

Cafe Gundel, Heidelberg’e özel tatlılar yapan bir pastane. Almanlar pastacılık işinde baya ünlü biliyorsunuz, bu mekana belki atıştırmalık birşeyler için göz atarsınız.

Şehirde görülecek turistik yerleri işaretlediğim harita için buraya tıklayın.

Heidelberg Google Haritalar

Heidelberg Festivaller Şehri

Bu küçük şehirde her ay büyük çapta bir etkinlik düzenleniyor. Benim de aradan bazılarını seçtim:

Şubat – Heidelberger Fastnacht (Heidelberg Karnavalı): Bu canlı karnaval, müzik ve dansla şehrin sokaklarını canlandıran geçit törenleri, kostümler ve geleneksel kutlamalar içerir.

Mart- Nisan – Heidelberger Frühling (Heidelberg Bahar Festivali: Avrupa’nın en ünlü klasik müzik festivallerinden biri olan bu etkinlik, dünya çapında müzisyenler, orkestralar ve toplulukların performanslarını içerir.

Haziran – Heidelberg Edebiyat Günleri: Tanınmış yazarlar ve şairlerin katılımıyla okumalar, atölyeler ve tartışmaların yer aldığı bir edebiyat kutlaması, genellikle şehrin tarihi mekanlarında düzenlenir.

Kasım – Uluslararası Mannheim-Heidelberg Film Festivali: Bu prestijli film festivalinde, dünya çapında yeni bağımsız filmler sergileniyor. Ayrıca Enjoy Jazz Festivali’ni de kaçırmayın.

Aralık – Heidelberger Weihnachtsmarkt (Heidelberg Noel Pazarı): Tarihi Eski Şehir’de düzenlenen, Noel süslemeleri, el yapımı hediyelik eşyalar ve mevsimlik lezzetler sunan bir Noel pazarı. Bu sene 25 Kasım 2024 – 20 Aralık 2024 arasında pazarlar kurulacak.

Festivallerin tam listesi için buraya tıklayın.

Heidelberg’e Ulaşım

Heidelberg’e trenle ulaşım kolay. Araçla gelecekseniz şehirde birçok park alanı var, ben Kornmarkt’takini seçtim, hafta içi de olsa saat 10:00’dan önce gelmeye çalışın şehir kalabalıklaşıyor.

Heidelberg’in birçok şehre çok yakın. Trenle Mannheim 30 dakika, Frankfurt 1 saat 15 dakika, Stuttgart 1 saat ve Freiburg im Breisgau 2.5 saat mesafede. Daha az bilinen yerlerden 30 dakika uzaklıktaki Speyer, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan etkileyici Speyer Katedrali’ne ev sahipliği yapar. Yine yaklaşık 30 dakika uzaklıktaki Schwetzingen, güzel bir saray ve bahçeleriyle ünlüdür.

Umarım bu yazı Heidelberg seyahat planınız için yardımcı olmuştur.

Bir sonraki yazıya kadar merakla kalın,

One-Day Wonder

Almanya’da günlük hayat nasıl geçiyor diye merak ediyorsanız Facebook, Instagram hesaplarımı ve YouTube kanalımı takip etmeyi unutmayın!

Yorum bırakın