Yurt Dışı Göç Rehberi (Prag) – 4.Bölüm – Yeni Ülkede İlk Günüm

Nasıl yurt dışına yerleştiğimi, iş görüşmesini ve oturum izni sürecini anlattığım diğer yazılar için:

1.Bölüm – Neden ve nasıl?

2.Bölüm – İş görüşmesi

3.Bölüm – Oturum İznini Nasıl Aldım?

Eveet en son nerede kalmıştım? Ankara’dan vizeyi almış, İzmir’e dönüyordum. Vizeyi aldıktan sonra istersem hemen Prag’a gidebilirdim. Ancak Çek Cumhuriyeti’nde çalışmaya başlayabilmem için önce dosyamın Prag’taki iç işleri bakanlığına ulaşması gerekiyordu. Bir hafta geçtikten sonra relocation firması haber verdi ve 8 gün sonraya bir randevu ayarladıklarını söylediler. Artık Prag’a gidiş tarihim kesinleşmişti.

Benim için yeni bir ülkeye yerleşmenin en zorlu kısımlarından biri iki hayat arasında hızlı bir geçiş yapmak durumunda kalmamdı. Vize sürecinin belirsizliği nedeniyle seyahatimden önceki haftaya kadar işimden ayrılmadım. Durum netleşince de bir telaşla 11 yıldır çalıştığım firmadan ayrıldım, evimi boşaltmaya çalıştım (işlerin bir kısmı da aileme kaldı), valizleri hazırladım ve mendilleri hazırlayın; otuz senedir yaşadığım kentle, ailem ve dostlarımla vedalaştım.

Prag’ta ilk günüm

Bir iki saat uyuyarak geçen bir gecenin sabahında havalimanına doğru yola çıktım. Ayrılıklar hep zordur… Duygusal anlardan sonra uçağa bindim, uçak İzmir semalarındayken içimi bir burukluk kapladı. Tabii ki bu benim bilinçli verdiğim bir karardı ancak insan hayatının her anında rasyonel olamıyor. Sanki bir daha geri gelemeyecekmişim gibi bir hisle yolculuğa devam ettim.

Prag’a vardığımda harika bir Mayıs havası karşıladı beni, bunu yeni hayatıma güzel bir başlangıcın işareti olarak yorumladım. Temiz bahar havasını içime çektim.  Václav Havel  havalimanından şehir merkezine toplu taşıma ile ulaşım çok kolay ancak o kadar eşyayla yapılacak iş değilmiş. Biraz çile çekerek kalacağım yere vardım. Eşyaları atıp hemen Old Town’a gittiğimi düşündünüz değil mi? Oysa ki ben yol üstünde gözüme kestirdiğim pizzacıya gittim, yemek yedikten sonra geri döndüm ve günlerdir hem fiziksel hem de duygusal olarak çok yorulduğum için epeyce derin bir uykuya daldım.

Prag’ta ilk ziyaret edilecek yerlerden biri Eski Şehir Meydanı (Old Town Square). Arkada 2018 yılındaki Astronomik Saat restorasyonu görünüyor.

Prag’ta ilk oturum izni randevusu

Ertesi sabah biraz da olsa dinlenmiş olarak kalktım. Hava güneşliydi. Bakanlığa gitmek için tramvay ve otobüse binmem gerekecekti. Yüzüme vuran güneşin mutluluğuyla durağa yürüdüm. Sessiz sakindi sokak. Sabahın erken saatlerinde durakta bekleyen insanların yüzlerini izlerken biraz uzaktan Prag’ın meşhur kırmızı tramvaylarından biri belirdi.

Yolculuğum bittiğinde maalesef bakanlığın Prag’ın hangi bölgesinde olduğuna dikkat etmediğim için kendimi epey alakasız bir yerde buldum. Bakanlıktaki randevuya sadece 20 dakika kalmıştı ve eğer 15 dakika gecikirsem yeni bir randevu alınması gerekecekti. Ve kimbillir hangi tarihe.  Toplam 34 dakikam vardı. Bu randevuyu kaçıracağıma kesin gözüyle bakarken bir taraftan uygulamalardan taksi arıyordum. Ve vardı. İyi giden en küçük ayrıntıyı bile bir mucize gibi görebiliyor insan bazen. Bunu da iyiye yordum.

Burada taksiciler bizdeki gibi “her türlü yetiştiririz” modunda değil. İşimin çok acil olduğunu söylemem pek bir etki yaratmadı; kurallara harfiyen uymasına ve trafik sıkışıklığına rağmen son dakikada randevuya yetiştim.

Prag’tan geçen bu nehrin adı Vltava…

İç işleri bakanlığının göçmen ofisinde beni relocation firmasından bir çevirmen bekliyordu. Zaten kendisiyle son 20 dakikadır telefonda görüşüyordum 🙂 Çek Cumhuriyeti’nde devlet dairelerinde memurlar İngilizce bilseler bile resmi dil Çekçe olduğu için tercüman kaçınılmaz oluyor.

Oturum kartı randevusunun ilk aşaması biyometrik işlemlerdi. Bunun için pasaport ve parmaklarım yeterliydi. Sıra bana geldiğinde kimlik bilgilerimi ve Prag’taki ikamet adresimi kontrol ettikten sonra fotoğrafımı çektiler (nasıl güzel çıktığımı tahmin etmişsinizdir), parmak izimi ve imza örneklerimi aldılar. Bu işlem sonucunda bir evrak verdiler, üstünde resmi olarak işe başlayabileceğim ve oturum kartını ne zaman alabileceğim yazıyordu.

İşler bitmişti. Astronomik Saat’e gittim demeyi isterdim ama doğrudan evrakla birlikte çalışacağım şirketin yolunu tuttum. Artık resmen yeni işime başlamıştım.


Střelecký Adası’ndan Ulusal Tiyatro (Narodni Divadlo) ve Vltava Nehri’nde deniz bisikleti ile gezinti yapanlar.

Bir sonraki yazıya kadar merakla kalın,

One-Day Wonder

Prag’ta günlük hayat nasıl geçiyor diye merak ediyorsanız Facebook ve Instagram hesaplarımı takip etmeyi unutmayın!

Bu yazıyı beğendiyseniz bana bir kahve ısmarlamaya ne dersiniz?

€3.00

Yorum bırakın