Zamanın acıları silemediği yer Terezin

Prag’a bir saat uzaklıkta olmasına rağmen soykırımın acı hikayesinden çok etkilendiğim için Terezin’e gitmeyi uzun süre erteledim. Daha önce hiç toplama kamplarına gitmemiştim ancak filmlerde izlediğim sahneler bile yetiyordu. Sonunda bir sonbahar günü, bana mı öyle geldi bilmiyorum ama kasvetli bir havada Terezin’e yolcuğum başladı.

Terezin’in Tarihi

Terezin şehri adını Maria Tereza’dan alıyor. Oğlu Kutsal Roma İmparatoru II. Joseph, 1780 yılında kuzeyden gelebilecek saldırılara karşı bir kale inşa ettirmiş. Kale neredeyse en başından beri hapishane olarak kullanılmış. Ve 160 sene sonra burada insanlık tarihinin en akıl almaz olayları yaşanmış. 1941 senesinde Gestapo’nun eline geçen Terezin şehri, hapishane ve toplama kampına dönüştürülmüş. 150 bin insanın geçtiği Terezin, Auschwitz gibi ölüm kamplarına gönderilen 90 bin insan için son bir durak olmuş. Nüfus zaman zaman çok arttığı için salgın hastalıklardan çok kişi yaşamını yitirmiş. Terezin’deki Yahudileri tam kontrolleri altına alabilmek için Naziler, Yahudi olmayan Çekleri zamanla şehirden göndermiş. Nazi terörü süresince 35 bin kişi burada öldürülmüş.

Son yolculuğun simgesi olan valizler-Getto Müzesi

Terezin, görünürde bir Yahudi Gettosu

Terezin’in diğer toplama kamplarından ayıran birçok farklılık olduğunu öğrendim. Öncelikle bu şehir uzun süre propoganda aracı olarak kullanılmış. Bu amaçla, Terezin’de genciyle yaşlısıyla Yahudilerin iyi koşullarda yaşadığını, çalıştıklarını, spor yaptıklarını ve kültürel aktivitelere katıldıklarını gösteren; herkesin yüzünde mutluluk ifadesi olan bir film çekilmiş. Gestapo’nun hedefi bu filmi farklı ülkelere gönderip kendilerini aklamakmış ancak amacına ulaşmamış. İsmi ‘Theresienstadt: A Documentary Film from the Jewish Settlement Area’ olan filmin sağlam kalan bölümlerini (gitmeden imha etmeye çalışmışlar) Terezin’deki müzelerde izleyebilirsiniz. Her karesinden zorla çekildiği belli olan film tamamlandıktan sonra yönetmen ve filmde görünen herkes ölüm kamplarına gönderilmiş.

Çok şaşırdığım bir bilgi de Kızılhaç Komitesi’nin 1944 yılında Terezin’i ziyaret etmesi oldu. Naziler önceden bilgisini aldıkları bu heyet için şehri baştan sona onarmış, bazı dükkanları kafe gibi sosyal alanlara çevirmiş ve Terezin örnek bir Yahudi gettosuna dönüştürülmüş. Heyet sadece kendilerine gösterilen yerlere bakıp, belirlenen sözcülerle görüşüp şehirden ayrılmışlar. Bu gösteriye gerçekten inanmışlar mıdır, öğrenmeyi çok isterdim.

Terezin toplama kampında edebiyat, müzik, resim alanında birçok eser üretilmiş

Birçok ressam, müzisyen, şair ve yazar Terezin’e sürülmüş. Şehirde zamanla bir kültürel hayatın oluşmasına dışarıya karşı hayatı normal göstermek için izin verilmiş. Böylelikle sanatın umut veren ışığı toplama kampındaki insanlara destek olmuş. 13-16 yaşındaki çocuklar içinde hikayelerin ve çizimlerin olduğu Vedem dergisini çıkarmış, tiyatro oyunları yazılmış, müzikler bestelenmiş. Bazı sanatçılar çocuklara resim dersleri vermiş ve bu resimler yıllar sonra bulunmuş, bazı ressamlar eserlerini dışarıya çıkarabilmek umuduyla toplama kampındaki hayatı gösteren çizimler yapmış. Bugün Getto Müzesi’nde ve Magdeburg Kışlası’nda (Magdeburg Barracks) toplama kampında üretilen eserler sergileniyor.

Terezin Toplama Kampı’na Nasıl Gidilir?

Prag’tan 1 saat mesafede olan Terezin’e giderken otobüse dönüşte trene bindim. Otobüs durağı Küçük Kale denilen Small Fortress’a çok yakın. Tren garı da Yahudi mezarlığı ve krematoryuma yakın. Böylece şehri baştan sona yürüyerek ziyaret edilecek noktaları görmüş oldum.

Otobüsler Prag’ta Nádraží Holešovice’den kalkıyor, Terezín U Památníku durağında inmeniz lazım. Otobüs saatlerine AMS Bus’un şu sayfasından bakabilirsiniz ve biletleri online olarak satın alabilirsiniz.

Otobüsten inince sağ taraf Küçük Kale, sol taraf şehir merkezine gidiyor

Tren biletleri için Çek demir yolları České dráhy’nin web sitesine bakabilirsiniz.

“Bohušovice nad Ohří” Terezin’e en yakın istasyon, burası krematoryuma 20 dk yürüme mesafesinde. Nazi döneminde trenle getirilen insanlar, ellerinde ağır valizlerle kara kışta yürümeye zorlanmışlar. Yolculuğun ve soğuğun stresine dayanamayan yaşlılar ve hastalar o yolda hayatlarını kaybetmişler.

Aşağıdaki Terezin haritasından uzaklıklara bakabilirsiniz. Terezin’i gezerken insanın bütün yeme içme isteği kayboluyor ama akşama doğru dinlenmek için tren garına yakın Restaurace Radnice’ye uğrayabilirsiniz.

Terezin haritasını görmek için şuraya tıklayın

Günübirlik Terezin Seyahati-Maliyet

Prag merkezde satılan günübirlik tur fiyatlarının ne kadar yüksek olduğunu görünce maliyet kısmını yazılarıma ekleme kararı aldım. Bilet fiyatlarında ufak oynamalar olabilir o nedenle yazının içindeki linklerden güncel durumlarına göz atabilirsiniz. Ben toplamda 504 CZK gibi bir maliyet çıkardım.

*Prag merkezden Nádraží Holešovice’ye gitmek – 30 dklık toplu taşıma bilet fiyatı 24 CZK

*Nádraží Holešovice-Terezin otobüs bileti 105 CZK

*Küçük Kale, Getto Müzesi ve Magdeburg Kışlası (Small Fortress + Ghetto Museum + Magdeburg Barracks) için kombine bilet 220 CZK. Aşağıda anlattığım diğer yerler için bilet gerekmiyor.

*Küçük Kale’de müze mağazasından harita almak -5 CZK

*Bohušovice nad Ohří-Prag tren bileti – 125 CZK

*Prag tren garından merkeze gitmek – 30 dklık toplu taşıma bilet fiyatı 24 CZK

Terezin’de Ziyaret Edilecek Yerler

Güncel bilet fiyatları, ziyaret saatleri ve sergiler için https://www.pamatnik-terezin.cz web sitesine bakabilirsiniz.

Ulusal Mezarlık (The National Cemetery)

Terezin’de hayatını kaybeden insanların anısına yapılmış ulusal mezarlık. Buradan geçerek Küçük Kale’ye gidiliyor.

Ulusal Mezarlık (National Cemetry)

Küçük Kale (Small Fortress)

İlk yapıldığı 1780’lerden beri hapishane olarak kullanılan bu alan mahkumların tutulduğu, küçük alanlarda çok kişinin kaldığı, tifo salgınının çıktığı ve infazların yapıldığı yer.

Toplama kampının girişi

Eğer zamanınız varsa şu linkten önceden rezervasyon yaptırıp rehberli tura katılabilirsiniz. Ben bunun yerine müze mağazasından bir harita alıp kendim gezdim. Her bölüm numaralandırılmış, broşürdeki bilgileri okuyarak tüm alanı gördüm.

Toplama kampının girişinde ‘Çalışmak özgürleştirir ‘ yazıyor

Buradaki ağır koşulları insan bir şekilde hissediyor. Soğuk yatakhaneler, onlarca kişinin aynı anda duş aldığı banyolar, direnen mahkumların kapatıldığı hücreler, kullandıkları eşyalar, çalışma çizelgeleri, kıyafetleri bize hala o günleri anlatıyor.

400 ila 600 kişinin kaldığı bir yatakhane

Yangın söndürme amacıyla ama aynı zamanda Nazi subaylarının ailelerinin kullanması için öğrencileri zorla çalıştırarak bir havuz bile yaptırmışlar. Gardiyanların kaldığı ev “SS Barracks” müzeye dönüştürülmüş. Burada bir fotoğraf dikkatimi çekti. Hitler, Prag Kalesi’nden dışarı bakıyor. Savaştan galip çıkacağına kesin gözüyle bakan Hitler, Prag’a bir daha geldiğinde manzarayı bozduğu gerekçesiyle Petřín Kulesi’ni görmek istemediğini söylemiş. Neyse ki kule hala yerinde.

Okuldayken toplama kampına getirilen öğrencilerin eşyaları-Doğum günü kartı, aileye yazılmış mektup, cüzdan ve mahkum numarası

Getto Müzesi (Ghetto Museum)

Toplama kampında dört saate yakın kaldıktan sonra, Terezin’i ikiye ayıran Ohře nehrinin kenarına gittim. Gördüklerimi biraz düşünmek için bir banka oturdum. Biraz dinlendikten sonra Getto Müzesi’ne geçtim.

Getto Müzesi

Burası 10-15 yaşındaki erkek çocukların hem eğitim gördükleri hem yaşadıkları binaymış. Müzede birçok belge ve fotoğraf görülebilir. Ancak benim için en ilginci çocukların çizdiği ve günümüze ulaşmış şu resimler oldu:

İbadethane ve Çatı Katı (Jewish Prayer Room and Replica of Attic)

Terezin dini ibadetlerin yasaklanmadığı tek toplama kampı. Dlouhá Caddesi 17 numarada olduğu gibi evlerin garaj, kiler benzeri göz önünde olmayan bölümleri dua odalarına dönüştürülmüş. Savaştan önce 7.000 kişi olan Terezin nüfusu 60.000 kişiye ulaşmış. Bazı evlerin çatı katında, giyinme dolaplarının içine yataklar konmuş. Şehrin kalabalığından kaçan bu insanlar, biraz da olsa huzur bulmaya çalışmışlar.

Çatı katındaki küçük mutfak

Magdeburg Kışlası (Magdeburg Barracks)

Terezin toplama kampının bir farkı da Yahudi özerk yönetiminin olmasıymış. Topluluğun ileri gelenlerinden oluşan bu grubun bir araya geldiği yer Magdeburg Kışlası’ymış. Bu bina aynı zamanda kültürel etkinlikler için de kullanılmış.

Yatakhanenin bir kopyası sergileniyor

Columbarium

Öldürülen insanların küllerinin saklandığı Columbarium’da, küller önceleri ahşap kaplarda zamanla maliyetten kısmak için karton kutulara konulmaya başlanmış. Ancak katliamın boyutları arttıkça ve Naziler savaş suçlarını örtmek için 22 bin insanın küllerini Ohře Nehri’ne dökmüşler.

Altta  “Ve Rab Tanrı tüm yüzlerden gözyaşlarını silecek …” (Yeşaya Kitabı 25,8) yazıyor

Tören Odaları (Ceremonial Halls)

Aileler kaybettikleri yakınlarıyla bu küçük odalarda vedalaşıyormuş.

Krematoryum (Crematorium)

Savaş sırasında hızla artan ölü sayısı nedeniyle mezarlıklar dolmuş. 1942 yılında Naziler bu krematoryumu inşa etmişler. Salgın hastalıklar, korkunç yaşam koşulları ve infazlar Terezin’de 35.000 kişinin ölmesine neden olmuş. İçinde bir otopsi odası olan krematoryumda, ölüm nedeni bilinmeyen tutukluların otopsilerini mahkum doktorlara yaptırıyorlarmış. Tamamen tutukluların çalıştırıldığı bu yerde, insanların vücutlarından çıkan altın ve protez gibi parçaları Nazi subayları topluyormuş.

Son söz

Sanırım bugüne kadar yazdığım en zor yazı oldu. İnsanın insana yaptıklarının boyutlarını görmek çarpıcıydı. Terezin’den ayrılırken mahkumların yürüdüğü yolun tersine yürüyerek tren garına geldim. Yol boyu toplama kampında kalan üç kişiyi düşündüm.

Biri küçükken Terezin’e ailesiyle birlikte getirilen Helga Hošková-Weissová. Ausschwitz kampına gönderildikten sonra asıl yaşının belgelerdekinden daha büyük olduğunu söyleyerek hayatta kalmayı başarmış. O da Anne Frank gibi yaşadıklarını “Helga’nın Günlüğü“(Helga’s Diary: A Young Girl’s Account of Life in a Concentration Camp) kitabında anlatmış.

Diğeri Avusturyalı psikiyatrist Dr.Viktor Frankl. ”İnsanın Anlam Arayışı’‘ kitabında toplama kampında tüm ailesini yitirdikten sonra bile kendine her gün yeni hedefler koyarak nasıl yaşama bağlandığını anlatıyor. Hayat ne kadar içinden çıkılmaz olsa da insanın umudu onu hayatta tutuyor.

Son olarak da Çek politikacı Milada Horáková. Kendisi Nazilerden kurtuluyor ama bu sefer de komünist rejimin kurbanı oluyor. Mezarı Prag’taki Vyšehrad Kalesi’nde bulunan Horáková’nın mücadele dolu hayatını Milada filminde izleyebilirsiniz.

Terezin’de Milada Horáková anısına yapılan bölüm
Çok üzücü anılarla ayrıldığım Terezin’den çektiğim görüntüler

Bir sonraki yazıya kadar merakla kalın,

One-Day Wonder

Prag’ta günlük hayat nasıl geçiyor diye merak ediyorsanız Facebook ve Instagram hesaplarımı takip etmeyi unutmayın…

If you liked this post, you can buy me a coffee!

€3.00

Yorum bırakın