Dün Prag’ta güzel bir bahar havası eşliğinde Vltava Günü kutlandı. Neredeyse tüm yaşamımı deniz kenarında geçirip buraya geldikten sonra Vltava Nehri benim için hayat kurtarıcı oldu. Hatta çoğu zaman dilim sürçüyor ve “Deniz kenarına gidelim mi?” gibi cümleler kurabiliyorum.
Vltava, Çek Cumhuriyeti’nin en uzun nehri. Kaynağını güneyde Šumava bölgesinden alıyor, Český Krumlov ve Prag’tan geçerek kuzeyde Mělník’te Elbe Nehri ile birleşiyor. Prag’ı bir tarafta Eski Şehir, Yeni Şehir ve Yahudi Mahallesi; diğer tarafta Küçük Mahalle ve Kale bölgesi olarak iki ana kısma ayırıyor. Üzerinde en çok bilinen Karel Köprüsü (Charles Bridge) dahil olmak üzere 18 köprü yer alıyor.

Nehrin güzelliği yanında dikkatimi çeken şeylerden biri nehrin üstüne kurulmuş olan bentler olmuştu. Vltava’nın “hoyrat su” gibi bir anlamı var. Kentte 19.yy’a kadar yıkıcı etkide su taşkınları yaşanmış. En son 2002 ve 2013 yıllarında su baskınları olmuş. Naplavka’da gün batımını izlemek için oturduğum bir restoranda (Restaurace Vltava) 2002 yılındaki baskının boyutlarını anlatan bir fotoğraf görmüştüm, restoranın yarısı sular altında görünüyordu.
Kış aylarının çok daha sert geçtiği dönemlerde nehir donuyormuş ve üzerinde insanlar buz pateni yapıyorlamış. Artık sanıyorum iklim değişikliği nedeniyle ben böyle bir kare çekemeyeceğim. Merak ederseniz bu linkten eski bir fotoğrafa bakabilirsiniz.

Kışın nehirde yüzmek?
Her sene Noel döneminde sporcu Alfred Nikodém anısına nehirde yüzülüyor. Bu sene etkinliğin olduğu gün dış sıcaklık 3 °C civarındaydı 🙂 Peki bu gelenek nereden geliyor? Alfred Nikodém ilk olarak 1923 Noel’inde dondurucu soğukta nehirde yüzüyor. Nikodém, Spartalı yaşam tarzını (Spartan lifestyle) benimsemiş ve fiziksel dayanaklılığı zorlayan aktivitelerle (kışın su polosu maçı yapmak gibi) toplumu da epey etkilemiş. Spartalı yaşam tarzını seçen insanlar Polar Bear adını verdikleri kulüplerde bu geleneği sürdürüyorlar.
Genellikle bahar ve yaz aylarında Vltava Nehri üstünde tekne turu veya deniz bisikleti ve kayık ile gezinti yapmak mümkün. Nehirde yelkenli, kürek sörfü (paddle boarding) ve kano gibi sporlar da yapılıyor. Benim favorim deniz bisikletine binmek, özellikle gün batımı saatlerinde renk geçişleri geziye ayrı bir keyif katıyor.
Prag’a gelirseniz ve zamanınız olursa nehir kenarında uzun yürüyüşler yapın, bırakın düşünceleriniz Vltava’nın coşkusuyla akıp gitsin.
Bir sonraki yazıya kadar merakla kalın,
One-Day Wonder
Prag’ta günlük hayat nasıl geçiyor diye merak ediyorsanız Facebook ve Instagram hesaplarımı takip etmeyi unutmayın…
“Prag’ta Vltava Günü” üzerine bir yorum